Uzun bir seyahatten sonra evine döndüğünde, kapıdan girer girmez içine dolan huzur, evine kavuşmanın verdiği sevinç, sana ait olan koku ve yüzlercesi hücum eder zihnine, kalbine ve ruhuna O kısacık anda hepsi içini nasıl rahatlatırsa ben de bugün aldığım kararla öyle rahatladım canım takipçilerim. 
Seni, blogumu, yazmayı o kadar çok özlemişim ki. Adeta burası benim evim olmuş. Neredeyse 3 senedir buralara uğrayamadım. Uzun yolculuğumda dünya telaşına yenik düştüm. Bu süreçte hayatımda birçok şey değişti. Değişmeyen nadir şeylerden biri de kitaplara olan düşkünlüğüm olarak kaldı. üzülerek bir itirafta bulunmak istiyorum. Bazen diyorum hiç sevmeseydim şu kitapları çok daha mutlu bir hayatım olurdu ama çok sürmüyor bu düşünceler. eğer öyle olsaydı diyorum şu yeryüzünde tutunacak tek dalım kalmazdı. Düşerdim.
Ben burada yokken beni merak eden, okuyan herkese çok teşekkür ederim.
Hoş geldim ve hoş buldum.
2. Kategori : (10 puan) İsminde Kış mevsimini çağrıştıran bir kelime geçen veya olayların kışın geçtiği bir kitap.
Çavdar Tarlasında Çocuklar/ J.D. Salinger/ Yky Yayınları - 198 sayfa OKUNDU

4.Kategori : (10 puan) Kaç şenliktir listenize alıp alıp okuyamadığınız bir kitap.
Yabancı/ Albert Camus/ Can Yayınları - 110 sayfa OKUNDU


6. Kategori : (10 puan)Yasaklanmış bir kitap.
Hayvan Çiftliği/ George Orwell/ Can Yayınları - 152 sayfa OKUNDU

7. Kategori : (10 puan) Kitap ağacı aylık okumalarından birini veya kitap ağacı kulüplerinin o ay ki okumalarından birine katılıp bir kitap okumak.
Kayseri Kitap Ağacı Ocak ayı kitabı
Mücella/ Nazan Bekiroğlu/ Timaş Yayınları - 340 sayfa OKUNDU

8. Kategori : (10 puan) Başkasının Sizin için seçtiği bir kitap.
Posta Kutusundaki Mızıka/ A.Ali Ural/ Şule Yayınları - 191 sayfa OKUNDU

9. Kategori : (10 puan) 2015 yılında çıkmış bir kitap.Yabancı yayınlarda kitabın baskısı 2015 olsa yeter.
Ters Düz/ Mert Ofluoğlu/ Altın Bilek Yayınları - 267 sayfa OKUNDU 

10. Kategori : (10 puan) Yazarından imzalı veya yazarından imzalı olmasını gönlünüzden geçirdiğiniz bir kitap.
Frambuazlı Hayat/ Deep Tone/ Serüven Kitap - 216 sayfa OKUNDU

14. Kategori : (10 puan)Türk kadın bir yazardan bir öykü kitabı.
Metal Yorgunluğu/ Tomris Uyar/ Yapı Kredi Yayınları - 111 sayfa OKUNDU

15. Kategori : (10 puan) Romantik türde bir kitap.
Aylak Adam/ Yusuf Atılgan/ Yapı Kredi Yayınları- 164 sayfa OKUNDU

17. Kategori : (10 puan) Size hediye gelen bir kitap.
Ermiş/ Halil Cibran/ Kaknüs Yayınları - 122 sayfa OKUNDU

18. Kategori : (Her bir kitap 5 puan, tüm kitaplar okunursa ekstradan 20 puan, toplamda 40 puan) 150 sayfadan 
kısa 4 kitap.

Son Kuşlar/ Sait Faik Abasıyanık/  Yapı Kredi Yayınları - 102 sayfa OKUNDU
Göğü Delen Adam/ Erich Scheurmann/ Ayrıntı Yayınları - 110 sayfa OKUNDU
Kırmızı Pazartesi/ Gabriel Garcia Marquez/ Can Yayınları - 119 sayfa OKUNDU
Beyaz Zambaklar Ülkesinde/ Grigory Petrov/ Kültür Bakanlığı Yayıncılık - 111 sayfa OKUNDU

19. Kategori : (Her bir kitap 10 puan, tüm kitaplar okunduğunda ekstradan 30 puan, toplamda 60 puan) İsminde aynı kelimenin geçtiği 3 kitap.

Kelime Defteri/ Nazan Bekiroğlu/ Timaş Yayınları - 253 sayfa OKUNDU
Bir Delinin Hatıra Defteri/ Nikolay Vasilyeviç Gogol/ Antik Kitap -112 sayfa OKUNDU
Suzan Defter/ Ayfer Tunç/ Can Yayınları - 127 sayfa OKUNDU

20. Kategori : (Her bir kitap 10 puan, tüm kitaplar okunursa ekstradan 20 puan, toplamda 60 puan) Şimdiye kadar hiç kitabını okumadığınız dört yazardan birer kitap. Yazarların ikisi Türk, ikisi yabancı, ikisi kadın, ikisi erkek olmalı.

Ruhi Mücerret/ Murat Menteş/ April Yayıncılık - 320 sayfa OKUNDU
Eski Bahçe -  Eski Sevgi/ Tezer Özlü/ YKY - 119 sayfa OKUNDU
Kağıt Ev/ Carlos Maria Dominguez/ Jaguar Yayınları - 89 sayfa OKUNDU
Bir Çift Yürek/ Marlo Morgan/ Klan Yayınları - 234 sayfa OKUNDU

21. Kategori : (Her bir kitap 10 puan, tüm kitaplar okunursa ekstradan 40 puan, toplamda 90 puan) Kitaplardan birinin bir kelimeden, birinin isminin iki kelimeden, birinin isminin üç kelimeden, birinin isminin dört kelimeden ve birinin isminin beş veya daha fazla kelimeden oluşan kitaplar.

Satranç/ Stefan Zweıg/ Can Yayınlar - 71 Sayfa OKUNDU
Rüzgarın Gölgesi/ Carlos Ruiz Zafon/ Altın Kitaplar - 525 sayfa OKUNDU
Süper İyi Günler/ Mark Haddon/ İş Bankası Yayınları - 289 sayfa OKUNDU
Git Kendini Çok Sevdirmeden/ Tuna Kiremitçi/ Doğan Kitap - 178 sayfa
Fakat Müzeyyen Bu Derin Bir Tutku/ İlhami Algör/ İletişim Yayınları - 58 sayfa OKUNDU

22. Kategori  : (Her kitap 10 puan, tüm kitaplar okunursa ekstradan 40 puan, toplamda 80 puan) Kendi temanı kendin belirle .Kendi temana uygun 4 kitap.

Tema : 2015'ten kalanlar

Hani/ Oruç Aruoba/ Metis Yayınları - 87 sayfa OKUNDU
Firarperest/ Elif Şafak/ Doğan Kitap - 232 sayfa OKUNDU
Uçurtma Avcısı/ Khaled Hosseini/ Everest Yayınlar - 375 sayfa OKUNDU
Fahrenheit 451/ Ray Bradbury/ İthaki Yayınları - 238 sayfa OKUNDU

PUAN HESAPLAMA:
Toplam 30 kitap okuduğum ve bunların 4' ü 18. kategoriye ait olduğu için (26*10)+(4*5)=280 puan
Toplam 5614 sayfa okuduğum için 56 puan
18. 19. 20. 21. ve 22. kategorideki tüm kitapları okuduğum için ekstra 150 puan
Toplam: 280+56+150= 486 puan 

Ayın 4 ünde kitap takası etkinliğinin biteceğini yazmıştım Cuma gününde sona erdi. Tüm katılımcılara desteklerinden dolayı teşekkür ediyorum. Etkinliğin takipçileri için takasları bana gelen fotoğraflarla birlikte paylaşıyorum. Etkinlik hakkında görüş ve isteklerinizi bekliyorum. Eğer talep olursa yaklaşık 3 ay sonra tekrarlamayı düşünüyorum. Fikirlerinizi paylaşırsanız sevinirim
   

Bi Poşet Kitap' tan Neşeli Kitap Vagonu' na


Neşeli Kitap Vagonu'ndan Bi Poşet Kitap'a

  

Zehra Karabacak' tan Neşeli Kitap Vagonu' na



Neşeli Kitap Vagonu' ndan  Zehra Karabacak' a



Nurun Renkli Dünyası Blog' tan Neşeli Kitap Vagonu'na



Neşeli Kitap Vagonu' ndan Nurun Renkli Dünyası Blog' a

 

Zehra Karabacak'tan Bi Poşet Kitap'a

 

Bi Poşet Kitap' tan Zehra Karabacak' a


Heybemdeki Huzur' dan Zehra Karabacak' a


 
Zehra Karabacak' tan Heybemdeki Huzur' a

Nur'un Renkli Dünyası Blog' tan Bi Poşet Kitap' a

Bi Poşet Kitap'tan Nur'un Renkli Dünyası Blog' a

Şule Uzundere Blog' tan Zehra Karabacak' a

Taylan Reads' tan Neşeli Kitap Vagonu' na
Şubat raporu başlıklı yazımda okuduğum kitapları tek tek yazamadığım için haftalık olarak da okuduklarımı yazmaya karar verdiğimi yazmıştım. Bugün ilk haftalık raporu yazıyorum umarım her hafta düzenli olarak yazabilirim :)
Bu hafta 4 kitap okudum. Toplamda 741 sayfa Maşallah diyin okuyun üfürün aman nazar değmesin. Bu ay 9 kitaptan daha fazlasını okumak istiyorum İnşallah başarabilirim.

Süper İyi Günler
Kitap takas etkinliğinden gelmişti. Öyle olmasa ben bu kitabı keşif edemezdim gibime geliyor. Takas demişken size gelen kitapların resimlerini bana gönderirseniz onunla ilgili de bir post paylaşacağım :)

Kitabı çok beğendim. Aldığı ödülleri sonuna kadar hak ettiğini düşünüyorum. Kitapta otizimli bir çocuk ve çocuğun yaşadıkları anlatılıyor. Yazar, dili basitleştirerek kullanmış ve bunu ustalıkla yapmış. Sanki gerçekten öyle bir çocuk yazmış hissine kapıldım. Çok başarılı buldum. İsmine ve kapağına bayıldım. Kitapla bire bir örtüşüyor.
📌Bence asal sayılar hayata benziyor.Çok mantıklılar ama asla kurallarını çözemiyorsun, bütün vaktini onları düşünerek geçirsen bile.
📌Sadece bugünü düşün.Olan şeyleri.Özellikle de olan iyi şeyleri.
📌İnsanlar her zaman doğruyu söylemen gerek der.Ama bunu gerçek anlamda kullanmazlar çünkü yaşlı insanlara yaşlı olduklarını, kötü kokanlara kötü koktuklarını ve yetişkin biri gaz çıkardığında gaz çıkardığını söylemen yasaktır.


Fakat Müzeyyen Bu Derin Bir Tutku

Kitabın içine dalınca bir bakıyorsunuz ki bambaşka bir üslup var karşınızda. Zaten kısacık. Biraz Orhan Gencebay şarkılarından dizeler, biraz Sadri Alışık filmlerinden replikler derken kitap bir anda bitiyor. Elinizde ne sindireceğiniz bir hikaye, ne de üzerinde düşünebileceğiniz bir kurgu kalıyor.
Bölük pörçük gibi görünen, "nereden çıktı şimdi bu?" diyeceğiniz düşünceler, devrik cümleler, argo tabirler, hikaye yazmaya çalışan bir yazarın gel-gitleri, bu gel-gitler arasında zedelenen ilişkisi, yazarın karakterleri ile yaptığı pazarlıklar ve kendi kendine konuşmaları. Üslup farklı. Ben çok sevemedim zira zorlaştırıyor kitabın okunmasını. 📌Zaten bu hayatta, her zaman bir şeyler eksikti. Ya da bana öyle gelirdi.
📌Film bitmiş de, herkes salondan çıkarken, aklı son sahneye takılı kalmış, koltuğuna çakılı adam ruhuyla baktım.
📌Bir şeyin gerçekte öyle mi olduğu yoksa bana mı öyle geldiği konusu her zaman kafamı karıştırırdı.


Suzan Defter

Haftasonu için türk kahvesi gibi bir kitap yorgunluğunuzu alır, dinlendirir ve sizi kendine bağlar. Canınız ara ara açıp okumak isteyecektir :) Kitap alışılmışın dışında bir düzende iki farklı günlükten oluşuyor. Yani sol sayfalarda Ekmel beyin, sağ sayfalarda da Derya' nın. Günlükler, iki insanın karşılaşması, kendileriyle yüzleşmesi ve birbirlerinin hayatlarında kendilerini sorgulamaları aslında. Beni Ayfer Tunç' a hayran bıraktı. 📌İki kelimeli korkunç bir cümle bu: vakit geçer!
📌... Pazar günleri, hayatın intikam günleri. Neşeli başlasın ve öyle geçsin diye gayret edildikçe insanı koyu bir yalnızlığa, anlaşılmaz bir kedere iten günler.
📌Emin olmasam da' hayat bir iz bırakmaktır' diyebilirim.
mezar taşı bir iz sayılır mı, emin değilim. Razı olan için mezar taşı bir izdir. Ben razı değilim.
gerçi elimden ne gelir?
📌İnsan eşya almayı sevmese de boşluklar zamanla doluyor, sonra bir bakıyor, teslim etmiş kendini eşyalara

Ters Düz
Blogger arkadaşımız Mert Ofluoğlu'nun ilk kitabı. Devamını da merakla bekliyorum çünkü bu bir seri. Bozbalık serisi. Açıkçası bu kadar iyi bir kitap beklemiyordum. Yazılan yorumları okudum ama yorumlar bloggerlar tarafından yazıldığı için acaba bu bir blogger desteği mi diye düşündüm. Poşetciğimin takas listesinde görünce hemen bu benim olmalı dedim. Sağ olsun beni bekletmeden gönderdi. Okuyunca gördüm ki kitap bu yorumları hak ediyor. Kurgusu, dili, betimlemeleri çiçeği burnunda yazar arkadaşımızın başarısı. Yazarlık hayatında başarılar diliyorum ve bizi çok bekletme diyorum 


D&R da indirim olduğunu bilmeyen kalmamıştır sanırım. Eğer kaldıysa en yakın D&R mağazasına uğrasın çünkü kaçırılmayacak fırsatlar var. Bende bugün gittim.

Bu ay çok fazla kitap aldığım için başka kitap almayı düşünmüyordum ama uzun zamandır istediğim Fahrenheit 451' in 9.90 olduğunu duyunca soluğu D&R da aldım. Baktım kalmamış. Neyse kısmette yokmuş canım diye kendimi teselli ettim. Gelmişken şöyle bi bakıp çıkıyım bari dedim. Çıkacakken standa son bi kez baktım belki başka bir kitap bulurum diye. O sırada arada bir yere saklanmış iki tane Fahrenheit 451 görünce sevinçten hemen kitaplara sarıldım. Tam o anda kuzenimde istediği Marslı' yı başka bir kitabın altında bulmuş. Hemen alıp uzaklaştık 

Bu yılın ikinci ayında da 9 kitap okudum kendimi kutluyorum :) Toplamda 1806 sayfa (yarım bıraktıklarımı dahil edemiyorum ama aslında daha çok)
Okuduklarımla ilgili bloga hiç yazı girmediğimi fark ettim ve bunun için artık her pazar o hafta ne okuduysam haftalık paylaşmaya karar verdim. Tabi uyabilirsem. 
Bu ayda oldukça verimliydi. Çünkü biri hariç bütün kitapları çok beğenerek okudum. Benim bu ay talihsiz kitabım Çavdar Tarlasında Çocuklar olurken favorim Rüzgarın Gölgesi oldu. Şimdi hepsi ile ilgili okuma sırama göre ufak notlar paylaşacağım. 

1- Kağıt Ev

Tek kelimeyle harikaydı. Kitap okurken ölen bir kadın, ona ölümünden sonra gelen bir kitap ve bu kitabı araştıran meslektaşının sizi merakla kendine çeken öyküsü. İsmi ve kapağıyla bire bir örtüşen kitap Şubat ayıma iyi bir başlangıç oldu. Kitaplığımı oluşturmak istediğim şu günlerde beni fazlasıyla etkiledi. Kitaplarına aşkla bağlı olanlar mutlaka okumalı.

Puanım: 5/5

📌İnşa edilmiş bir kütüphane, yaratılan bir hayat demektir; yığılmış kitaplar toplamı değildir asla.


2- Hani

Kitap Ş/ imdi, Hani, Hayal ile Gerçek ve Şiir ile Felsefe üzerine dağınık notlar olarak üç bölümden oluşuyor. Yazar genel olarak hayatın anlamını bulmaya yönelik düşüncelere sevk etsede inceden inceye nasihatler veriyor okuyucuya .
Ben en çok son bölümü sevdim. Felsefe ve şiiri üzerine aldığı notlar gerçekten çok değerli. Düşünce kitabı olan Hani' nin cümleleri çok basitmiş gibi dursada satırları birleştirerek değilde ayrı ayrı okuduğunuzda da çok farklı anlamlar çıkıyor yani hayli derin. Okurken biraz yoruyor. Çünkü okuyup geçmek değilde üzerine düşünmek istiyorsun bazı cümleleri defalarca okuyorsun ufkunda açılıyor. Puanım: 5/5 

📌Hani çiçekler vardır --- sanırsın hep tomurcuk kalacaklar (öylesine uzun sürmüştür ki gelişmeleri, serpilmeleri, olgunlaşmaları) ; oysa, gün gelir, inanamadığın bir hızla, pırıl pırıl açılıverirler ya --- işte, öyle: birdenbire geliverir yaşamının anlamı.
📌Gerçeklik, kendisine uymayan hayallere karşı hep acımasızdır---dolayısıyla hayaller de hep acılı...
📌Sahicilik---dürüstlük---noktanı çok dikkatle belirlemelisin yeniden: Özgürlüğün de buna bağlı şimdi --- amaçlarının gerçekleşmesi --- senin gerçekleşmen --- de : doğru ve doğruluklu --- sadık olabileceğin nokta ------ kendine ve yaşamının anlamına 


3- Uçurtma Avcısı

Çocuk yaşta verdiğin ya da veremediğin bir tepki, yaptığın bir hata neleri değiştirir? Ömür boyu duyulan pişmanlık ama en önemlisi galip gelen dostluk. Zamana, mekana, her şeye rağmen ömür boyu süren olağanüstü bir dostluk öyküsü. Beni gerçekten çok etkiledi. Hatta ağlattı.

Puanım:5/5

 📌Senin bu kadar mutlu olmana, ancak senden bir şey almaya hazırlandıkları zaman izin verirler.
📌Yeniden iyi biri olmak hala mümkün.
📌Sonradan bulduğun bir şeyi yitirmek, her zaman daha zordur.
📌Vicdanı olmayan, iyiliği bilmeyen bir insan acı çekemez
📌Afganistan'da çocuk çok ama çocukluk yok

📌 Şimdi, mollalar ne derse desin, yalnızca tek bir günah vardır, tek birgünah. O da hırsızlıktır. Onun dışındaki bütün günahlar, hırsızlığın bir çeşitlemesidir.
Bir insanı öldürdüğün zaman, bir yaşamı çalmış olursun. Karısının elinden kocayı, çocuklarından bir babayı almış olursun. Yalan söylediğinde, birinin gerçeğe ulaşma hakkını çalarsın. Hile yaptığın, birini aldattığın zaman doğruluğu, haklılığı çalmış olursun.

4- Satranç

Kitap tek kelimeyle mükemmeldi. Beni büyüledi. Stefan Zweig'in okuduğum ilk kitabı ama diğer kitaplarını okumak için sabırsızlanıyorım. Hayran oldum diyebilirim. Uzun öykü olan kitabı ilk sayfasından itibaren hiç sıkılmadan okudum hele hele son sayfalarında öyle heyecanlandım ki anlatamam. Kesinlikle okunması gerektiğini düşünüyorum. Okuyun asla pişman olmazsınız. 

Puanım:5/5

📌Bilindiği gibi yeryüzünde hiçbir şey insan ruhuna hiçlik kadar baskı yapamaz.

📌Bir insan kendini sınırladığı ölçüde sonsuzluğa da yaklaşmış demektir. 

📌Dizleri titremeye başladı: BİR KİTAP! Dört aydır elime kitap almamıştım ve içinde insanın ard arda sıralanmış sözcükler, satırlar, sayfalar ve yapraklar görebileceği, başka, yeni, şaşırtıcı düşünceleri okuyabileceği, tanıyabileceği, beynini alabileceği bir kitabın hayali bile insanı hem coşturuyor hem de uyuşturuyordu.


5- Ermiş

Düşünceye sevk eden kitap defalarca okunacak nitelikte. Her konu hakkında farklı düşüncelere sahip oluyorsunuz ve bakış açınız şekilleniyor. Kitap hakkında biraz fazla yazdım çünkü herkes okusun istiyorum. Ben sadece konu başlıkları olan soruları yazdım fakat soruları soranlar da bir o kadar manidar.
#Ermiş hakkında: El Mustafa (ermiş), on iki sene kaldığı Orphalese şehrinden ayrılmak üzeredir. Ancak gemisine binmeden önce halkına veda konuşması yapar ve onların “bize bizi göster, doğum ve ölüm arasında ne varsa sana gösterilen, bize anlat” (s.5) isteklerine göre onların sorularını cevaplar.
Toplam 26 tane konu hakkında konuşur. 
İlk soru, ‘aşka dair’dir. 
İkincisi, ‘evliliğe dair’dir 
Üçüncüsü, ‘çocuklara dair’dir.
Dördüncüsü, ‘vermeğe dair’dir.
Beşincisi, ‘yemeğe ve içmeğe dair’dir.
Altıncı soru ‘çalışmaya dair’dir. 
Yedinci soru, ‘sevinç ve kedere dair’dir 
Sekizincisi, ‘evlere dair’dir.
Dokuzuncu soru ‘giysilere dair’dir.
Onuncusu, ‘almaya ve satmaya dair’dir.
On birinci ‘suç ve cezaya dair’dir.
On ikincisi, ‘yasalara dair’dir.
On üçüncü soru, ‘özgürlüğe dair’dir.
On dördüncüsü, ‘akıl ve tutkuya dair’dir.
On beşinci soru, ‘acıya dair’dir.
On altıncı soru, ‘kendini bilmeye dair’dir.
On yedinci soru, ‘öğretmeye dair’dir.
On sekizinci soru, ‘dostluğa dair’dir.
On dokuzuncu soru, ‘konuşmaya dair’dir.
Yirminci soru, ‘zamana dair’dir.
Yirmi birincisi, ‘iyiye ve kötüye dair’dir.
Yirmi ikinci soru, ‘duaya dair’dir.
Yirmi üçüncü soru, ‘hazza dair’dir.
Yirmi dördüncü soru, ‘güzelliğe dair’dir.
Yirmi beşinci soru, ‘dine dair’dir.
Yirmi altıncı ve son soru ’ölüme dair’dir.

Bu sorulardan sonra ermiş, döneceğini söyleyerek gemi ile ayrılır. 

Puanım: 5/5

📌Zira aşk nasıl sizi taçlandırırsa öyle de sizi çarmıha gerecektir.
Birbirinizi sevin, ama aşkı bir sözleşmeye çevirmeyin. 

📌Neşeniz maskelenmemiş kaderinizdir. 

📌Ve ihtiyaç kaygısı ihtiyacın kendisinden  başkasından nedir ki? Kuyunuz dopdoluyken susuzluktan korkmak dindirelemez bir susuzluk değil mi?


6- Rüzgarın Gölgesi

Son zamanlarda okuduklarım arasında favorim oldu. Okurken ağzım açık kaldı. Kurgu mükemmeldi. Aşk, cinayet, polisiye ne ararsan var :) Garanti veriyorum beğenerek okursunuz.

Puanım: 5/5 ama yıldızlısından :)

📌Kitaplar aynalardır, içlerinde yalnızca kendi içindekileri görürsün

📌"İnsanların kendileri için bir şeyler yapmak yerine yaşamlarının her akşam futbol ve pembe dizilerle geçip gitmesini umursamadıklarını, hatta bundan memnun olduklarını, oysa kitapların her birinin kapakları arasında sonsuz bir evrenin keşfedilmeyi beklediğini düşündüm."

📌Hatırlandığımız sürece hayatta kalırız.
📌Bir sırrın değeri onun kimden saklanması gerektiğiyle ölçülür .
📌İnsan sonsuz aptallığı gereği ona en çok ne acı veriyorsa onun peşinden gidermiş.
📌Bu dünyada mahkemeleri ayakta tutan tek düşünce ön yargıdır.
📌İçtenlikle söylemek gerekirse, nefret zamanla öğrenilebilecek bir sanattır.


7- Çavdar Tarlasında Çocuklar

“Bir kitabı okuyup bitirdiğiniz zaman, bunu yazan keşke çok yakın bir arkadaşım olsaydı da, canım her istediğinde onu arayıp konuşabilseydim diyorsanız, o kitap bence gerçekten iyidir.” diyor Holden (kitapta bahsedilen çocuk) 

Yazarı aramak ister miydim? istemiyorum. Çünkü kitabı okumakta çok zorlandım. Elimde günlerce süründü. O yaştaki bir çocuğun uslübu öyle olabilir fakat bu kitap benim için yazılmamış diye düşünüyorum. Kitapta bir olay yok bir başlangıç ya da bitişte yok. Okunmazsa bir şey kaybettirmez. Tavsiye etmiyorum

Puanım: 2.5/5
📌Hayat kurallara göre oynanması gereken bir oyundur.
📌Olgunlaşmamış insanın özelliği, bir dava uğruna soylu bir biçimde ölmek istemesidir, olgun insanın özelliği ise bir dava uğruna gösterişsiz bir biçimde yaşamak istemesidir.
📌Zaten bütün geri zekalılar kendilerine geri zekalı denmesinden nefret eder


8- Bir Çift Yürek

Aborjinlerin yaşayışını ve orta yaşlı bir bayanın onları ziyaretinde karşılaştığı zorlukları anlatan güzel bir kitap. Okurken birçok şey katıyor hayatınıza. Aslında gerçekten de öyle ya dediğiniz cümleler oluyor ve hayatınızı sorguluyorsunuz. 
Acaba bunları o kadın gerçekten yaşamış mı yoksa kurgu mu diye araştırırken karşıma şu ilginç bilgi çıktı. Kitabın film olması için yayın hakları bir şirkete verilince bir grup Aborjin 1996 yılında ABD'ye gelip film çekimlerini engellemek istedi. Başarılı da oldular.
Morgan bu protestocularla tanıştıktan sonra hikâyenin aslında uydurma olduğunu itiraf etti. Daha sonraki baskılarında bu not halinde verildi.

Puanım: 4.5/5
📌Sen birinin canını acıtırsan, kendi canını acıtırsın. Birine yardım edersen, kendine yardım edersin. Kan ve kemik tüm insanlarda bulunur. Farklı olan yürek ve niyettir. 📌Yalnızca son ağaç kesildikten, son ırmak zehirlendikten, son balık yakalandıktan sonra... Ancak ondan sonra paranın yenemeyeceğini anlayacaksınız.
📌Insanlar, hoşlarına gitmeyen her şeyi anlamaya çalışmaktansa yok etme yoluna gitselerdi var olamazlardı.


9- Metal Yorgunluğu

Öyküyü,Öyküyü, "dünyayı anlatma, görme biçimine en uygun dal" olarak tanımlar Tomris Uyar. Kesinlikle bu sözün hakkını veriyor. Zaten seçimini sadece öyküden yapmış ve az sözcükle çok anlatma ustalığının peşinde koşmuş 

Kitapta 12 öykü bulunuyor. Öyküleri ara ara açıp okursanız güzel ama bir anda okumaya kalkarsanız çok sevemezsiniz. Çünkü hepsi kısa roman gibiler yani bitmemiş ve genelde hikayenin sonuna kadar anlaşılmazlık var. 4.8/5


Bu postumu okuyanlara bir de güzel haberim var. Cahil Okur adlı arkadaşımız blogunda bir çekiliş yapıyor. Duymadan varsa hemen tık tık