Ocak Raporu

İnstagram da paylaşalı 4 gün olsa da blog da yaklaşık bir haftadır Ocak' ta okuduklarımı paylaşmak istiyorum ama kısmet bugüneymiş. Ocak ayında 9 kitap okudum ve hepsini birbirinden çok sevdim. Biri Hariç:) 
9 kitap okudum dediysem o kadar çok değil 1592 sayfacık 

Okuma sırama göre kısaca yorumlarımı paylaşacağım. Blog konusunda tembellik yapıp sadece iki tanesinin incelemesini yazmışım.


1- Beyaz Zambaklar Ülkesinde

Bu kitabı ikinci kez okuyuşumdu. Daha önce ilk okulda okuyup anlamamıştım ve sevmemiştim. Kış okuma şenliği listeme yazdığım için okumak istedim.İyi ki okumuşum. Atatürk bu kitabın zamanında Türkçe' ye çevrilmesini sağlamıştır. Finlandiya' nın ovada ve bataklıkta olmasına rağmen bugün nasıl böylesine başarılı bir ülke olduğu sorusunun yatıdır bu kitap. Kesinlikle okunması Gerektiğini düşünüyorum.
Puanım: 5/5

2- Frambuazlı Hayat

İncelemesi için tık tık 

3- Ruhi Mücerret

Biri hariç diye bahsettiğim kitap maalesef Ruhi Mücerret oluyor. Şimdi okuyanlar nesini beğenmedin ne güzel kitap diyecekler ama ben ilk 140 sayfasında bırakmamak için kendimi zor tuttum. Tamam espriler akıllıca. Benzetmeler fevkalade olabilir fakat insanı yoruyor bazıları sanki zorla getirip koymuşsun gibi sırıtıyor. Aslında ben bu kitabı bir çok tavsiye üzerine aldım. Okulda arkadaşım, blog da yorumunu beğendiğim arkadaşlarım beklentilerimi çok yükselttiler. Okuyunca belki de bu nedenle umduğumu bulamadım. Bir de ben içinde reklam barındıran kitapları çok sevemiyorum. Tamam kitapta zaten reklam övülmüyor bilakis eleştiriliyor. Hatta bu bombardımanın insanları getirdiği hal anlatılıyor ama yine de sürekli gördüğüm reklamları okumak istemiyorum. Emrah Serbes Deli Duman içinde bu eleştiriyi yapmıştım
Puanım: 3/5

4- Yabancı

Ocak Ayı favori kitabım kesinlikle Yabancı. İncelemesi için tık tık

5- Posta Kutusundaki Mızıka 

Sevgili Dost 
Ali Ural, 61 adet mektup yazmış. Sana, bana, bize. Bende Sevgili Dost diye başladım çünkü çok hoşuma gitti bu ifade. Bakın Ural neden sevgili dost diyor: 

Sevgili dost,
Her defasında bu iki kelime ile başlıyorum mektubuma. Çünkü bu iki kelimeden her biri, gücünü diğerinden alıyor. Sevgili olunmadan dost, dost olunmadan sevgili olunmuyor. Eğer bir ruh beraberliği ise dostluk, iki ruhu bir kılan nedir? Nedir bileşik kaplardaki su seviyesinin sırrı? Demek, “dost insanın ikinci kendisidir” Demek, “sevgi hiç ayırt etmez; sevenle sevilen aynı şeydir.”

Öyleyse sevgili dostlar posta kutunuzdan mektuplarınızı alın ve başlayın okumaya 


Alıntılar:

Sevgili Dost,

Bir şehrin en güvenilir yeri, demek sence kütüphanelerdir. Çünkü kitaplar seslerini yükseltemezler. Bu yüzden kütüphanelerde derin bir sessizlik vardır. Sonra kitaplar tozlarını üzerimize üflemezler. Bu yüzden elbiselerimiz hep beyaz kalır, değil mi?

Kulaklar işgal altında.Bu yüzden kelimeler yere dökülüyorlar.Ağızların kapıları kırık.


Puanım: 5/5

6- Aylak Adam

Yusuf Atılgan okumak zaten zordur. İlk sayfalarda karakterler biraz karışık gelebilir. Sakin zamanlarda okunmasını tavsiye ederim. Aylak Adam tam bir aylak ve bu karakter beni sinirlendirdi 
Puanım: 4.8/5

7- Kelime Defteri

Daha önce Denemeyi Deneyin başlıklı yazımda Kelime Defteri2 nden bahsetmiştim. Hatta bu kitap için ayrı bir post yazmayı çok istemiştim. Nazan Bekiroğlu benim en sevdiğim yazarlardan, denemede en sevdiğim türlerden olunca beğenerek okudum. Film ve Kitaplarla ilgili bölümleri çok seveceğinizi düşünüyorum. Benim favorim kavramlar bölümü oldu. Biraz sıkılabilirsiniz o yüzden başka kitaplarla aynı anda okumak daha kolay oluyor.
Puanım 4.5/5

8- Göğü Delen Adam

Kitapta sıkça karışalaşacağımız bir terim: "Papalagi" denince beyazlar ya da yabancılar anlaşılır ama kelimesi kelimesine çevrildiğinde Göğü Delen Adam anlamına gelir. Samoa' daki Tiavea' nın kabile reisi Tuiavii kabilesi için hazırlmıştır bu metni. Modernizmin eleştirisi niteliğindedir. Kıyafet, zaman, para, meslek gibi bir çok konuda Avrupa da gördüklerini anlatır Tuiavii. 

Paraya şey der ve insan ne kadar çok şeye ihtiyaç duyuyorsa o kadar yoksuldur der. Kesinlikle okunması gerektiğini düşünüyorum.

Puanım: 5/5


Alıntı:

Daha doğar doğmaz para ödemeye başlarsın. Öldüğünde de, öldüğün için ailen para ödemek zorunda kalır. Ayrıca bedenin toprağa verildiği için ve mezarına senin adına dikilen taş için de para ödemek gerekir.

Avrupa'da para vermeden herkesin yararlanabileceği tek bir şey buldum: Hava. Havanın da, yalnızca unutulduğu için parasız olduğunu sanıyorum.


9- Kırmızı Pazartesi

Kitabın daha ilk cümlesinden cinayet işleneceğini bilirsiniz ama yine de okursunuz. Gazeteci olan Marquez aslında gerçek bir cinayeti yazmıştır. Beğenerek okudum. Bu kitap için tavsiyem sakin kafayla başlayın çünkü ilk başta karakter sayısı biraz fazla 

Puanım: 5/5


Next PostSonraki Kayıt Previous PostÖnceki Kayıt Ana Sayfa

14 yorum:

  1. Neşeli ,sen tam bir kitap kurdusun farkındamısın?Kitapları okuyup okuyup eskitiyorsun.Neyseki zararsız,bilakis faydalı bir türsün.Senin okuduğun kitaplar çok şanslı .sen okuyunca onlar yaşamaya başlıyor,hayat buluyorlar.çün ki onları bizimle paylaşıyor, can veriyorsun...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yorumun için çok teşekkür ederim Zehra abla :)
      Beni çok mutlu ettin :)

      Sil
  2. :))))Ayrıca şu şebit yağlama ne güzel şey...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hahaha :) Evet Kayseri yemekleri hep öyledir :)

      Sil
  3. Ne kadar verimli bir ocak ayı geçirmişsin :)) Göğü Delen Adam sipariş listeme girip, 3-4 gün temin süresi nedeniyle çıkan kitap. Aciliyeti olmayan siparişlerimde alacağım :)) Aylak Adam'ı çok merak ediyorum, arkadaşlarım Yusuf Atılgan'ı seveceğimi düşünüyorlar :D Beyaz Zambaklar Ülkesinde bana hep soğuk bir kitap gibi geldi neden bilmiyorum, kitaplığımda hala okunmayı bekliyor :))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Göğü Delen Adam mutlaka almalısın bencede ama dediğin gibi internetten siparişinde öyle oluyor :)
      Yusuf Atılgan bence de seversin. Ağır ama sıkmıyor beğendim ben :)
      Beyaz Zambaklar Ülkesinde bana da hep soğuk geldi. İlk okuduğumda bende sevmemiştim. Sana da zorla okuttularsa ondan olmuş olabilir bide ismiyle alakası yok gibi duruyor ya ondan da olabilir. Zaten kitaplığında varmış. Bi oku gerçekten çok beğeneceksin. Bu kitabı herkes kesinlikle okumalı diye düşünüyorum

      Sil
  4. Kırmızı Pazartesi konusunda katılıyorum, işleneceğini bile bile bir cinayetin öyküsünü okuyorsunuz ve aslında son sayfaya kadar kitabın kendini okutmasının sebebi yazarın konuyu işleyiş ve anlatışındaki ustalık bence :')

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kesinlikle öyle. Marquez' in okuduğum ilk kitabı ama devamı gelecek :)

      Sil
  5. Vagoncum maşallah saa yaa :) en son ne zaman o kadar okuduğumu bilem unuttum :(

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sen okumuşsundur poşetim :)
      Hepsi incecik kitaplar :)

      Sil
  6. Bir daha hiçbir kitabı çok övmeyeceğim :-))

    Nazan Bekiroğlu'nun bende okunmayı bekleyen 5-6 kitabı var ama Kelime Defteri yok. Onları okuduktan sonra Kelime Defteri'ni de alırım. Özellikle filmlerle ilgili yazarın düşüncelerini çok merak ediyorum. Onun sayesinde yeni filmler de keşfederim belki.

    Bu okuma hızını şubatta da sürdürürsün umarım.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Abla sadece sen övsen yine tavan yapmazdı beklentim :)
      Zaten sende görsem yine okurdum mutlaka ;)
      İnşallah Şubat ayında da bu sayıya ulaşırım :)
      Film önerileri bulursn eminim.
      Bende de başka kitapları var ama okuyamadım daha
      Nar Ağacı'nı okuyacaktım güya bu ay ama inşallah gelecek aylarda

      Sil
  7. Çok güzel kitaplar , tebrikler. :) Bol kitaplı günler.

    YanıtlaSil