Şubat Raporu

Bu yılın ikinci ayında da 9 kitap okudum kendimi kutluyorum :) Toplamda 1806 sayfa (yarım bıraktıklarımı dahil edemiyorum ama aslında daha çok)
Okuduklarımla ilgili bloga hiç yazı girmediğimi fark ettim ve bunun için artık her pazar o hafta ne okuduysam haftalık paylaşmaya karar verdim. Tabi uyabilirsem. 
Bu ayda oldukça verimliydi. Çünkü biri hariç bütün kitapları çok beğenerek okudum. Benim bu ay talihsiz kitabım Çavdar Tarlasında Çocuklar olurken favorim Rüzgarın Gölgesi oldu. Şimdi hepsi ile ilgili okuma sırama göre ufak notlar paylaşacağım. 

1- Kağıt Ev

Tek kelimeyle harikaydı. Kitap okurken ölen bir kadın, ona ölümünden sonra gelen bir kitap ve bu kitabı araştıran meslektaşının sizi merakla kendine çeken öyküsü. İsmi ve kapağıyla bire bir örtüşen kitap Şubat ayıma iyi bir başlangıç oldu. Kitaplığımı oluşturmak istediğim şu günlerde beni fazlasıyla etkiledi. Kitaplarına aşkla bağlı olanlar mutlaka okumalı.

Puanım: 5/5

📌İnşa edilmiş bir kütüphane, yaratılan bir hayat demektir; yığılmış kitaplar toplamı değildir asla.


2- Hani

Kitap Ş/ imdi, Hani, Hayal ile Gerçek ve Şiir ile Felsefe üzerine dağınık notlar olarak üç bölümden oluşuyor. Yazar genel olarak hayatın anlamını bulmaya yönelik düşüncelere sevk etsede inceden inceye nasihatler veriyor okuyucuya .
Ben en çok son bölümü sevdim. Felsefe ve şiiri üzerine aldığı notlar gerçekten çok değerli. Düşünce kitabı olan Hani' nin cümleleri çok basitmiş gibi dursada satırları birleştirerek değilde ayrı ayrı okuduğunuzda da çok farklı anlamlar çıkıyor yani hayli derin. Okurken biraz yoruyor. Çünkü okuyup geçmek değilde üzerine düşünmek istiyorsun bazı cümleleri defalarca okuyorsun ufkunda açılıyor. Puanım: 5/5 

📌Hani çiçekler vardır --- sanırsın hep tomurcuk kalacaklar (öylesine uzun sürmüştür ki gelişmeleri, serpilmeleri, olgunlaşmaları) ; oysa, gün gelir, inanamadığın bir hızla, pırıl pırıl açılıverirler ya --- işte, öyle: birdenbire geliverir yaşamının anlamı.
📌Gerçeklik, kendisine uymayan hayallere karşı hep acımasızdır---dolayısıyla hayaller de hep acılı...
📌Sahicilik---dürüstlük---noktanı çok dikkatle belirlemelisin yeniden: Özgürlüğün de buna bağlı şimdi --- amaçlarının gerçekleşmesi --- senin gerçekleşmen --- de : doğru ve doğruluklu --- sadık olabileceğin nokta ------ kendine ve yaşamının anlamına 


3- Uçurtma Avcısı

Çocuk yaşta verdiğin ya da veremediğin bir tepki, yaptığın bir hata neleri değiştirir? Ömür boyu duyulan pişmanlık ama en önemlisi galip gelen dostluk. Zamana, mekana, her şeye rağmen ömür boyu süren olağanüstü bir dostluk öyküsü. Beni gerçekten çok etkiledi. Hatta ağlattı.

Puanım:5/5

 📌Senin bu kadar mutlu olmana, ancak senden bir şey almaya hazırlandıkları zaman izin verirler.
📌Yeniden iyi biri olmak hala mümkün.
📌Sonradan bulduğun bir şeyi yitirmek, her zaman daha zordur.
📌Vicdanı olmayan, iyiliği bilmeyen bir insan acı çekemez
📌Afganistan'da çocuk çok ama çocukluk yok

📌 Şimdi, mollalar ne derse desin, yalnızca tek bir günah vardır, tek birgünah. O da hırsızlıktır. Onun dışındaki bütün günahlar, hırsızlığın bir çeşitlemesidir.
Bir insanı öldürdüğün zaman, bir yaşamı çalmış olursun. Karısının elinden kocayı, çocuklarından bir babayı almış olursun. Yalan söylediğinde, birinin gerçeğe ulaşma hakkını çalarsın. Hile yaptığın, birini aldattığın zaman doğruluğu, haklılığı çalmış olursun.

4- Satranç

Kitap tek kelimeyle mükemmeldi. Beni büyüledi. Stefan Zweig'in okuduğum ilk kitabı ama diğer kitaplarını okumak için sabırsızlanıyorım. Hayran oldum diyebilirim. Uzun öykü olan kitabı ilk sayfasından itibaren hiç sıkılmadan okudum hele hele son sayfalarında öyle heyecanlandım ki anlatamam. Kesinlikle okunması gerektiğini düşünüyorum. Okuyun asla pişman olmazsınız. 

Puanım:5/5

📌Bilindiği gibi yeryüzünde hiçbir şey insan ruhuna hiçlik kadar baskı yapamaz.

📌Bir insan kendini sınırladığı ölçüde sonsuzluğa da yaklaşmış demektir. 

📌Dizleri titremeye başladı: BİR KİTAP! Dört aydır elime kitap almamıştım ve içinde insanın ard arda sıralanmış sözcükler, satırlar, sayfalar ve yapraklar görebileceği, başka, yeni, şaşırtıcı düşünceleri okuyabileceği, tanıyabileceği, beynini alabileceği bir kitabın hayali bile insanı hem coşturuyor hem de uyuşturuyordu.


5- Ermiş

Düşünceye sevk eden kitap defalarca okunacak nitelikte. Her konu hakkında farklı düşüncelere sahip oluyorsunuz ve bakış açınız şekilleniyor. Kitap hakkında biraz fazla yazdım çünkü herkes okusun istiyorum. Ben sadece konu başlıkları olan soruları yazdım fakat soruları soranlar da bir o kadar manidar.
#Ermiş hakkında: El Mustafa (ermiş), on iki sene kaldığı Orphalese şehrinden ayrılmak üzeredir. Ancak gemisine binmeden önce halkına veda konuşması yapar ve onların “bize bizi göster, doğum ve ölüm arasında ne varsa sana gösterilen, bize anlat” (s.5) isteklerine göre onların sorularını cevaplar.
Toplam 26 tane konu hakkında konuşur. 
İlk soru, ‘aşka dair’dir. 
İkincisi, ‘evliliğe dair’dir 
Üçüncüsü, ‘çocuklara dair’dir.
Dördüncüsü, ‘vermeğe dair’dir.
Beşincisi, ‘yemeğe ve içmeğe dair’dir.
Altıncı soru ‘çalışmaya dair’dir. 
Yedinci soru, ‘sevinç ve kedere dair’dir 
Sekizincisi, ‘evlere dair’dir.
Dokuzuncu soru ‘giysilere dair’dir.
Onuncusu, ‘almaya ve satmaya dair’dir.
On birinci ‘suç ve cezaya dair’dir.
On ikincisi, ‘yasalara dair’dir.
On üçüncü soru, ‘özgürlüğe dair’dir.
On dördüncüsü, ‘akıl ve tutkuya dair’dir.
On beşinci soru, ‘acıya dair’dir.
On altıncı soru, ‘kendini bilmeye dair’dir.
On yedinci soru, ‘öğretmeye dair’dir.
On sekizinci soru, ‘dostluğa dair’dir.
On dokuzuncu soru, ‘konuşmaya dair’dir.
Yirminci soru, ‘zamana dair’dir.
Yirmi birincisi, ‘iyiye ve kötüye dair’dir.
Yirmi ikinci soru, ‘duaya dair’dir.
Yirmi üçüncü soru, ‘hazza dair’dir.
Yirmi dördüncü soru, ‘güzelliğe dair’dir.
Yirmi beşinci soru, ‘dine dair’dir.
Yirmi altıncı ve son soru ’ölüme dair’dir.

Bu sorulardan sonra ermiş, döneceğini söyleyerek gemi ile ayrılır. 

Puanım: 5/5

📌Zira aşk nasıl sizi taçlandırırsa öyle de sizi çarmıha gerecektir.
Birbirinizi sevin, ama aşkı bir sözleşmeye çevirmeyin. 

📌Neşeniz maskelenmemiş kaderinizdir. 

📌Ve ihtiyaç kaygısı ihtiyacın kendisinden  başkasından nedir ki? Kuyunuz dopdoluyken susuzluktan korkmak dindirelemez bir susuzluk değil mi?


6- Rüzgarın Gölgesi

Son zamanlarda okuduklarım arasında favorim oldu. Okurken ağzım açık kaldı. Kurgu mükemmeldi. Aşk, cinayet, polisiye ne ararsan var :) Garanti veriyorum beğenerek okursunuz.

Puanım: 5/5 ama yıldızlısından :)

📌Kitaplar aynalardır, içlerinde yalnızca kendi içindekileri görürsün

📌"İnsanların kendileri için bir şeyler yapmak yerine yaşamlarının her akşam futbol ve pembe dizilerle geçip gitmesini umursamadıklarını, hatta bundan memnun olduklarını, oysa kitapların her birinin kapakları arasında sonsuz bir evrenin keşfedilmeyi beklediğini düşündüm."

📌Hatırlandığımız sürece hayatta kalırız.
📌Bir sırrın değeri onun kimden saklanması gerektiğiyle ölçülür .
📌İnsan sonsuz aptallığı gereği ona en çok ne acı veriyorsa onun peşinden gidermiş.
📌Bu dünyada mahkemeleri ayakta tutan tek düşünce ön yargıdır.
📌İçtenlikle söylemek gerekirse, nefret zamanla öğrenilebilecek bir sanattır.


7- Çavdar Tarlasında Çocuklar

“Bir kitabı okuyup bitirdiğiniz zaman, bunu yazan keşke çok yakın bir arkadaşım olsaydı da, canım her istediğinde onu arayıp konuşabilseydim diyorsanız, o kitap bence gerçekten iyidir.” diyor Holden (kitapta bahsedilen çocuk) 

Yazarı aramak ister miydim? istemiyorum. Çünkü kitabı okumakta çok zorlandım. Elimde günlerce süründü. O yaştaki bir çocuğun uslübu öyle olabilir fakat bu kitap benim için yazılmamış diye düşünüyorum. Kitapta bir olay yok bir başlangıç ya da bitişte yok. Okunmazsa bir şey kaybettirmez. Tavsiye etmiyorum

Puanım: 2.5/5
📌Hayat kurallara göre oynanması gereken bir oyundur.
📌Olgunlaşmamış insanın özelliği, bir dava uğruna soylu bir biçimde ölmek istemesidir, olgun insanın özelliği ise bir dava uğruna gösterişsiz bir biçimde yaşamak istemesidir.
📌Zaten bütün geri zekalılar kendilerine geri zekalı denmesinden nefret eder


8- Bir Çift Yürek

Aborjinlerin yaşayışını ve orta yaşlı bir bayanın onları ziyaretinde karşılaştığı zorlukları anlatan güzel bir kitap. Okurken birçok şey katıyor hayatınıza. Aslında gerçekten de öyle ya dediğiniz cümleler oluyor ve hayatınızı sorguluyorsunuz. 
Acaba bunları o kadın gerçekten yaşamış mı yoksa kurgu mu diye araştırırken karşıma şu ilginç bilgi çıktı. Kitabın film olması için yayın hakları bir şirkete verilince bir grup Aborjin 1996 yılında ABD'ye gelip film çekimlerini engellemek istedi. Başarılı da oldular.
Morgan bu protestocularla tanıştıktan sonra hikâyenin aslında uydurma olduğunu itiraf etti. Daha sonraki baskılarında bu not halinde verildi.

Puanım: 4.5/5
📌Sen birinin canını acıtırsan, kendi canını acıtırsın. Birine yardım edersen, kendine yardım edersin. Kan ve kemik tüm insanlarda bulunur. Farklı olan yürek ve niyettir. 📌Yalnızca son ağaç kesildikten, son ırmak zehirlendikten, son balık yakalandıktan sonra... Ancak ondan sonra paranın yenemeyeceğini anlayacaksınız.
📌Insanlar, hoşlarına gitmeyen her şeyi anlamaya çalışmaktansa yok etme yoluna gitselerdi var olamazlardı.


9- Metal Yorgunluğu

Öyküyü,Öyküyü, "dünyayı anlatma, görme biçimine en uygun dal" olarak tanımlar Tomris Uyar. Kesinlikle bu sözün hakkını veriyor. Zaten seçimini sadece öyküden yapmış ve az sözcükle çok anlatma ustalığının peşinde koşmuş 

Kitapta 12 öykü bulunuyor. Öyküleri ara ara açıp okursanız güzel ama bir anda okumaya kalkarsanız çok sevemezsiniz. Çünkü hepsi kısa roman gibiler yani bitmemiş ve genelde hikayenin sonuna kadar anlaşılmazlık var. 4.8/5


Bu postumu okuyanlara bir de güzel haberim var. Cahil Okur adlı arkadaşımız blogunda bir çekiliş yapıyor. Duymadan varsa hemen tık tık 
Next PostSonraki Kayıt Previous PostÖnceki Kayıt Ana Sayfa

24 yorum:

  1. her hafta girmek daha yorucu olmaz mı canısıı? aslında iyi fikir ama ben stres olurdum mesela :D Rüzgarın Gölgesi ve Ermiş'i okumayı çok istiyorumm :) hele de öyle bi anlatıyorsun ki Rüzgarın Gölgesini hemen alıp okuyasım var :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Okuyup tek tek yazmak daha zor ben onu hiç yapamıyorum ki o yüzden :/
      Rüzgarın Gölgesi kesinlikle oku canım hatta sana gönderebilirim :)

      Sil
  2. Neşeli oku oku nereye kadar be kardeş???Ayrıca takas etkinliğini devam ettirmeye çalıştığında gözümden kaçmadı😎

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Valla bende bilmiyorum 😂 ama okumak çok iyi geliyo keşke tek işim bu olsa o kadar çok seviyorum ki anlatamam.
      Abla çok dikatlisin ;) etkinlik bittide herkesten gelen paketlerin resmini alıyım paylaşcam tabi bendeki bu yavaşlıkla anca 😉

      Sil
  3. Kağıt Ev'i pek merak ettim.Bir de senden "harikaydı"yorumunu alınca gidip almak farz oldu:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu yorum beni çok mutlu etti :)
      İncecik bir kitap hemen okunuyor. Keyifli okumalar :) Umarım beğenirsin :)

      Sil
  4. Uçurtma avcısının filmini izlemiştim. Gerçekten çok etkileyiciydi. Anlatımınızdan bende Hani ile Ermişi okumayı çok istiyorum. Satranç ta çok ilginç geldi sıraya koymak lazım şimdi. Bir çift yürek kızımın ödev kitabıydı kitapçılarda bulamamıştık ta internetten almıştık. Okumak her daim güzel. İnsanın ufkunu açıyor, hayal dünyasını geliştiriyor. Ayrıca diksiyonumuzada faydası yadsınamaz. Çok güzel bir anlatım olmuş kaleminize sağlık. Sevgilerimle

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bende filmini izlemeyi çok istiyorum. İlk fırsatta izleyeceğim :)
      Hani ile Ermiş düşünsel felsefik kitaplar ben kitaplarda bir şeyler aramayı bulmayı düşünmeyi seviyorum eğer öyleyseniz Ermiş i öneririm çünkü o biraz daha ağır ama Hani daha anlaşılır :)
      Satranç beni Zweig' e hayran etti. Hiç bunaltmıyor. Su gibi akıyor hatta ya keşke az daha uzun olsaydı dedirtiyor :)
      Bir Çift Yüreği beğendiyseniz Ocak ayında okuduğum Göğü Delen Adamı mutlaka okumanızı öneririm. Hem bir tık daha öte hemde bu sefer öykü gibi değilde tam okunması gerektiği gibi. Yorumumu da yazmıştım :)

      Sil
  5. Evet tamda dediğiniz gibi düşünsel felsefik kitapları okumayı seviyorum. Hayata bakış açımı zenginleştiriyor. Ben kitabını okuduysam filmini izlemeyi, filmini izlediysem de kitabını okumayı pek sevmiyorum. Çünkü anlatım farklılaşıyor diye düşünüyorum. Sonuçta film kitabın özeti gibi bir ley oluyor. Göğü delen adamı da okunacaklar listeme ekliyorum tavsiyeniz için çok teşekkür ederim. Sevgilerimle..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Okursanız yorumunuzu bana iletin olur mu?Düşüncekeriniz benim için çok önemli
      Çok mutlu oldum :)

      Sil
  6. 1. Uçurtma Avcısı son bir aydır çeşitli vesilelerle karşıma çıkıyor. "Beni okumalısın" der gibi :)) Onu okumak farz oldu.
    2. “Bir kitabı okuyup bitirdiğiniz zaman, bunu yazan keşke çok yakın bir arkadaşım olsaydı da, canım her istediğinde onu arayıp konuşabilseydim diyorsanız, o kitap bence gerçekten iyidir.” diyor Holden.. Bu sözü çok tuttum. Zira Safahat'ı okurken aynı hisleri yaşamıştım. "Keşke Mehmet Akif yaşıyor olsaydı ve onunla şiirleri hakkında konuşsaydık" derdim hala derim..
    3. Çok güzel bir post olmuş eline sağlık. Bugünki planlarım arasında kitapçıya uğramak da var artık :))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. 1 Bende Uçurtma Avcısını çok geç okudum. Çünkü popüler olan kitapları okurken hayal kırklığına uğrarsam üzülürüm diye bekletiyorum ama bu kitapta o hayal kırklığına uğramadığım için mutluyum :)
      Kitap sizi öyle bir içine çekiyor ki her fırsatta ona koşuyorsunuz :)
      2 O söz çok sevdiğimiz yazarlarda öyle oluyor gerçekten :) Bende Sabahattin Ali, Zweig, Camus yaşaşın isterdim :)
      3 Teşekkür ederim. Yorumunuza çok mutlu oldum. Kitapları okursanız yorumlarınızı öğrenmek isterim :)

      Sil
  7. Kağıt Ev'i çok merak ettim, bugün dışarı çıkınca alayım bari konusu da ilginç duruyor *-*

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Umarım beğenirsiniz :)
      Okuyunca yorumunuzu iletirseniz çok sevinirim :)

      Sil
  8. Satranç'ı okuyup beğendiğine çok sevindim, bence de harika bir kitaptı. Uçurtma Avcısı'nı çok küçükken okumuştum ve ne okuduğumun farkında bile değildim belli ki çünkü hiç hatırlamıyorum. Annem okuyup çok beğenmişti, sanırım o okumaya teşvik etmişti beni. Yeniden okumak istiyorum açıkçası.. Çavdar Tarlasında Çocuklar hakkında olumlu yorumlar görüyordum hep ama belki de gereğinden fazla övülüyordur? Bilemiyorum okuyup görmek lazım tabii :D Bir Çift Yürek de aynı şekilde hep güzel eleştiriler alan bir kitap ama ben sevmemiştim. Zevkler ve renkler diyor ve bir sürü okumalı bir ay diliyorum.. ^.^

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim canım :)
      Çavdar Tarlası bence öyle ama sen ne düşünürsün bilemiyorum :)
      Bir Çift Yürek de mesajlar güzel ama kurgu olarak zayıf yani belli bir noktadan sonra sıkıyor gibi :) ama biraz daha küçük yaştakiler çok sever :)

      Sil
  9. Ben unuttukca bir kenara bıraktıkca bu uçurtma avcısı hep karşıma çıkıyor :) Pek kitap okuyabilen biri olmasamda farz oldu onu okumak bana :) Bu arada 9 kitap vay maşallah böyle blogları gerçekten gezmeyi seviyorum :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim :) Her ay beklerim. Geçen ayda 9 okumuştum ona da bakabilirsiniz :)
      Çok kitap okumuyorsanız Uçurtma Avcısı tam size göre. Kolay okunur ve etkileyici :)

      Sil
  10. Çavdar Tarlasında Çocuklar kitabı için Ekşi Sözlük'te bir yorum okumuştum. Diyordu ki, bu kitap zamanında Amerika'da yasaklanmış. Bu yüzden millet çok merak edip kitabı almış ve okumuş. popülerliğini yasaklanmasına borçluymuş. Alında o kadar da iyi bir kitap değilmiş. Geçen sene kitabı okuyan biri olarak ben de böyle düşünüyorum.

    Uçurtma Avcısı'nı sevdiysen bin Muhteşem Güneş'e bayılırsın. Onu da oku mutlaka.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Popüler olmasının nedeni öyle olabilir. Çünkü sevilecek bir yönünü bulamadım :)
      Bin Muhteşem Güneş' i aylar önce kitap fuarından almıştım ama en kısa zamanda başlamayı düşünüyorum bende :)

      Sil
  11. İyi okumalar diyoruz o zaman .

    YanıtlaSil
  12. 9 kitap mıııı? Çok iyi okumuşsun, darısı başımaaa :D Üstelik güzel kitaplar da okumuşsun. Uçurtma Avcısı'nı sevmiştim ama çok acıtasyonlu gelmişti. Bir Çift Yürek'i annem okumuştu, yıllardır herkese anlatır :D Okumuş gibi hissettiğimden, kitabı okumadım :D Satranç ve Metal Yorgunluğu ise okumak istediklerimden :))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İnşallah canım :)
      Sağol. Satranç ı çok beğendim ama Metal Yorgunluğunu her gün bir öykü şeklinde okursan daha rahat olur :)

      Sil